Evvel zaman içinde diye başlayan bir hikaye bizimkisi...
Belki bugüne belkide geleceğe yazılmış yazılar bu sayfadaki...



18 Mart 2010 Perşembe

BAHAR YÜRÜYÜŞÜ



Sabah uyandığımızda pazar gününe varmıştık bile yarın okula gideceğimizi bildiğimiz için bu günün çok güzel bir gün olacağını biliyorduk. Okulumuz ÖZEL YILDIRIMHAN İLKÖĞRETİM OKULU uzun zamandan beri bir bahar yürüyüşü yapmak istiyordu ve bu yürüyüşü bu gün yapacaktık saat 13:00’e yaklaşıyordu hemen üstümüzü giyindik kahvaltı yaptık ve babamla okula doğru gitmeye başladık o kadar heyecanlıydık ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık Bahar yürüyüşü için gelenlerle okulda toplandık bazı arkadaşlarımız sınavlarından dolayı katılamıyordu. Gelen veliler yürüyüş için hazırlardı yanlarında bıçak su, fotoğraf makinesi getirmişlerdi. Süleyman Hocanın elinde bir pankart gördük üzerinde ÖZEL YILDIRIMHAN BAHAR YÜRÜYÜŞÜ yazıyordu. Yolda giderken ilk zorlu yer kayalı bir yokuştan inmekti, orayı geçince sırada bataklığı geçmek vardı. Ve bütün engelleri teker teker geçtik. Bide yolda önümüze iki üç tane köpek çıktı onlara yiyecek verip yürümeye devam ettik sonra önümüze iki kız çıktı. Bir tanesi bize bakar mısınız, siz turist misiniz? dedi ve katıla katıla gülerek yürümeye devam ettik.Çok az kalmıştı. Tabelayı görmüştük arkadaşlarımla ben servisleri ve tabelayı görünce koşa koşa gittik. Vardığımız anda herkes kendini çimenlere attı. FURKAN hocayla ben pankartı alıp taşların arasına diktik. Biraz dinlendikten sonra hemen yemeklerimizi yemek için sıraya girdik. Yemekte köfteli ekmek yanındada ayran vardı. Onu yerken bir yandan sevinçliydim, bir yandan da üzgündüm. Mutluluğumun sebebi yürüyüşü tamamlamaktı. Üzüntümün sebebi ise Ali hocanın ve Arkadaşlarımın gelmemesi idi. Yemeğimizi yerken beklemediğim bir anda sınıf hocamız ALİ Hoca geldi mutlu olmuştum. Süleyman hocamız bize bir süpriz yaptı ve kırlarda oynayacak bir futbol topu getirmişti. Bizde o topu aldık takımlarımızı seçtik ve maç yapmaya başladık maçı benim oynadığım takım kazandı. Sonra bizim hemen yanımızda bir tepe gördük adeta birbirimizle tepeye tırmanmak için yarıştık biz daha yolun yarısındayken Furkan hoca mağaraya varmıştı bile. Tabi birde bunun inişi vardı Furkan hoca çılgınca bir taktik uygulamaya başladı tepeden kayarak inecekti. Furkan hocanın önüne taşlar çıkınca her yeri yanmaya başladı aşağıya inince Fotoğraf çektirip servislere binmeye başladık. Yolda giderken şoför abi bize REDKİD i açtı okula varmaya 2km kalmıştı sonra babamla ben biraz daha yürümeye devam ettik ve okula vardık kimisi servisle eve gitti kimisinin anne babası bekliyordu çok mutluydum hayatımın en güzel günlerinden biriydi Süleyman hocaya ve bu programı düzenleyenlere teşekkür edip evlerimize dağıldık.

Yazan:M.Ceyhan SEZER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder